Fethiyede gezilecek yerler
Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi?
1993 yılında bir tesadüf sonucu ortaya çıkarılan Telmessos Amfi tiyatrosu, Fethiye İskelesi’nin güneybatısında yer alır. 1993 yılında müze müdürlüğü tarafından başlatılan ve 1995 yılına kadar devam eden kazılar sonucunda, Telmessos Amfi tiyatrosu kalıntıları gün ışığına çıkarılmıştır.
Erken Romalılar Devri’nde inşa edilen ve M.S. 2. yüzyılda onarım gördüğü tahmin edilen tiyatro, üç bin kişilik seyirci kapasitesine sahip olacak şekilde inşa edilmiştir. Seyirci ile arena arasında bir duvarın bulunması, buranın sadece tiyatro olarak değil, gladyatörlerin birbirleri ile savaştıkları yer olarak kullanıldığını göstermektedir. Ege Denizi ve Akdeniz’in yer alan ve yurdumuzun güney batısında bunan Fethiye, ülkemizin geç keşfedilen ama doğal yapısı bozulmadan hızla gelişen bir turizm merkezi olmuştur. Özellikle son yedi yıl içerisinde yapılan yatırımlarla son derece modern görünüm kazanan Fethiye, altyapısının tamamlandığı, sosyal ve kültürel aktivitelerin yoğun olarak yaşandığı bir ilçe konumuna gelmiştir.
Fethiye Körfezi, açık deniz rüzgarlarına karşı korunak durumunda olan bir sürü irili ufaklı adalar sayesinde, insana tadına doyum olmaz güzellikte bir manzara sunar. Körfezin kuzeyindeki yamaçlar ise, dört mevsim yeşilliğini koruyan çam ağaçları ile kaplıdır. Mavi ve yeşilin birbirini kucakladığı bu manzara, insanı hayal alemine sürükler.
Yurdumuzun ve Avrupa’nın birçok sahil şehrinden gelen önemli yolcu gemilerinin uğradığı Fethiye İskelesi, gezi teknelerinin bağlandığı yer olmakla beraber, Fethiye’nin beldelerinden çıkarılan zengin krom madenlerini taşıyan büyük tonajlı yük gemilerinin de yanaştığı önemli bir iskeledir.
Toprağının neredeyse her metre karesinde bir tarihi eser bulunan Fethiye’deki en önemli eserlerden birisi de, Fethiye Kalesi’dir. Şehrin kuzeyindeki tepe üzerinde kurulu olan kalenin, Aziz John Şövalyeleri’ne ait olduğu ve Orta Çağ’da yapıldığı sanılmaktadır. Kuzeyde kalan kale surlarının hizasında, bazılarının Helenistik, bazılarının da Roma dönemi’ne ait olduğu taş bloklar görülmektedir. Günümüze kadar kalmayı başaran kalede, belli belirsiz birkaç yazıyla, hangi tarihte yapıldığı bilinmeyen bir sarnıç vardır.
Gerek şehrin içinde, gerekse çevresindeki yamaçlarda, kayalara oyulmuş ya da lahit şeklinde yapılmış birçok mezar kalıntısı vardır. M.Ö. 4. yüzyılda, doğal kayalara oyularak yapılmış bu mezarlar, Fethiye’nin simgesi haline gelmiştir adeta. Bunların en görkemlisi “Amyntas” isimli kral için yaptırılan mezardır. Fethiye’nin kuzey cephesindeki tepenin yamacına yapılmış olan bu mezara, düzgün basamaklardan oluşan merdivenlerden çıkarak ulaşabilirsiniz. Şehir merkezindeki düz araziden ve denizden rahatlıkla görülen bu anıt mezar, kendisine yaklaştıkça heybeti ile insanı etkisi altına alır. Anıt mezarın solundaki sütunun orta kısmında, M.Ö. 4.yy. alfabesi ile, “Herpamias oğlu Amyntas” yazılıdır. Ancak bu kişinin kimliği tam olarak bilinmemektedir.
Şehrin çeşitli yerlerinde birdenbire karşınıza çıkan çok sayıdaki lahit mezarlardan biri, kaya mezarların altındaki sokakta, diğeri ise Hükümet Konağı’nın bahçesindedir. Bu lahit mezarlar, M.Ö.340 yıllarına aittir. Gotik stili kemerli bir kapağı bulunan bu lahit mezarlar, iki katlıdır. Tersine çevrilmiş bir kayığı andıran lahit kapaklar, sıraya dizilmiş savaşçı asker figürleri ile süslüdür.
Merkez Atatürk İlköğretim Okulu arkasında bulunan müzede, bir arkeoloji salonu, bir etnografya salonu, bir açık teşhir salonu bulunmaktadır. Bu salonlarda 3.889 adet arkeolojik eser, 13.994 adet sikke, 372 adet etnografik eser, 11 adet mühür Basksı, ve 2 adet el yazması kitap sergilenmektedir. Sergilenen eserler, Tunç Arkaik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine aittir. Müze, pazartesi günleri dışında haftanın her günü 08:00-17:00 saatleri arasında gezilebilir.
Fethiye Belediyesi tarafından, vatanı için canlarını feda eden Fethiyeli Şehitlerimize bir vefa borcu olarak heykeltıraş Eray Okan’a yaptırılan “Şehitler Anıtı”nın açılışı 2001 yılında gerçekleştirildi. 16m. yüksekliğinde olan ve şehrin hemen hemen her yanından görünen anıtta, Kıbrıs savaşı ve terör olayları sırasında hayatlarını kaybeden Fethiyeli şehitlerimizin isimleri yer almaktadır. Ana kaidesi Obelisk formunda bir dikili taş olan anıtın yapımında, ana malzeme olarak Kütahya Söğüt taşı kullanılmıştır.
Yaptığı bütün çalışmalarda Fethiye Halkı’nın mutluluğunu dikkate alan belediye başkanlığı, halkın spor yaparak daha sağlıklı bir bünyeye sahip olmalarına sağlamak amacıyla, şehrin değişik yerlerine, içerisinde çeşitli spor araçlarının bulunduğu parklar yaptırmıştır. Özellikle gençlerin ve bayanların rağbet ettiği bu parklar, her sabah yüzlerce insanın spor yaptığı alanlara dönüşmüştür.
Fethiye körfezinin batı yakasında bulunan marina, şehrin merkezindeki limanın yanında yer almaktadır. 400 tekne kapasiteli marinaya, 60 metre uzunluğuna kadar olan tekneler bağlama yapmaktadır. Mimari tarzı İstanbul’daki Çırağan Sarayını andıran Ece Saray, marinasıyla Fethiye’nin denizden dünyaya açılan kapı olmuştur.
2002 yılında Fethiye Belediyesi yenilenerek, modern bir görünüm kazandırılan Fethiye Balık Pazarında bulunan restaurantlardan birinde, ailenizle birlikte unutulmaz bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Ege ve Akdeniz’de bulunan bütün balık çeşitlerini taptaze bir şekilde bulabileceğiniz balık pazarı, tertemiz mermer tezgahlar üzerinde satışa sunulan balıklar ile sizleri beklemektedir.
Paspatur’da bulunan tarihi hamam’ın yapım tarihi 1891’dir. 430 metrekarelik alana kurulmuş olan hamam, kadınlar ve erkekler olmak üzere, iki bölümden oluşur. Altı adet kemer üzerine oturtulmuş 14 kubbeden ibaret olan tarihi Fethiye hamamı, günümüzde de hizmet vermeye devam etmektedir.
Fethiye’nin merkezinde bulunan Paspatur Çarşısı, alış veriş yapmak ve hediyelik eşya almak isteyenler için ideal bir mekandır. Kuyumculardan, baharatçılara, konfeksiyonculardan halıcılara, restoranlardan barlara kadar, bir çok eğlence ve alış veriş merkezi bünyesinde bulunduran Paspatur Çarşısı, özellikle yaz aylarında cıvıl cıvıl bir görüntüye bürünür. Yaz akşamlarının zevkle gezilen mekanı olan Paspatur’un suyundan içenlerin, kolay kolay Fethiye’den kopamayacaklarına inanılır.
Paspatur’daki gösterişli turistik eşya dükkânları arasında mütevazı yerini koruyan eski cami, 1791 yılında yapılmış, günümüze gelinceye kadar da pek çok onarım görmüştür. Cami girişinde bulunan kitabeden, caminin, Cezayir Valisi Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Salı günleri kurulduğu için, halk arasında “Salı Pazarı” olarak bilinen pazaryeri, Salı günleri genel esnafın, Cuma günleri de üretici esnafın ürünlerini sattıkları güzel bir yerdir. Salı günleri, taze meyve ve sebzelerin yanında, her türlü hazır giyimlerinin bulunduğu salı pazarı, kaliteli ve ucuz alış veriş yapmak isteyen yerli ve yabancı turistlerle, Fethiye halkının ihtiyaçlarını karşıladığı büyük bir kapalı Pazar yeridir. Salı Pazarından başka, Cumartesi günleri Patlangıç mahallesinde, Pazar günleri de Günlükbaşı Mahallesi ve Göcek’te Pazaryeri kurulmaktadır.
Pratik ve zevkli bir karın doyurma aracı olan gözlemelerin; peynirli, kıymalı, patatesli, otlu ve tahinli gibi pek çok çeşidi vardır. Salı Pazarına uğrayanların, yemeden gitmek istemediği bu nefis gözlemeler, genellikle köy kadınları ve ev hanımları tarafından yapılmaktadır. Ayran ya da sıcacık bir çay eşliğinde sunulan gözlemelerin yanına garnitür olarak ev yapımı turşulardan da ikram edilmektedir.